İSTANBUL'UN SAKİNLERİ

İnsan yaşadığı şehri iyice bir tanımalı, sevmeli diye düşünüyorum. Çoğumuz oturduğumuz semti bile bilmiyoruz. Nerede ne var, geçmişi nedir hiç ilgilenmiyor - ilgilenemiyoruz. Yaşam denen döngünün içinde, çoğu zaman farkında bile olmadan, tükeniyoruz. Ben son bir kaç aydır yaşadığım şehir İstanbul ile ilgili kitaplar okuyorum. Şehrin en sevdiğim yerlerini turluyorum. Tarihine dair benim için yepyeni aslında geçmişi binlerce yıla dayanan şeyler öğreniyorum. Bu şehrin en sevdiğim şeylerinden biri de içinde birlikte yaşadığımız; ağaçları, köpekleri, kedileri, kuşları. İşte tam da bu konuyla ilgili içinde usta kalemlerden güzel öyküler yer alan bu kitap elime geçti. Elime geçti diyorum çünkü kütüphaneden ödünç alırken aslında içeriğinin daha farklı olduğunu düşünüyordum. Hızlıca almıştım. Sadece başlığına bakarak. Ve içinde hayvan dostlarımla, dostlarımla dost olmayı seven hayran olduğum yazarlarla karşılaşınca çok mutlu oldum.

İstanbul'un Sakinleri Tuğçe Isıyel tarafından 2017 yılında derlenmiş bir öykü kitabı. Timaş Yayınları tarafından basılmış. Tuğçe Isıyel'in önsözünden kısa bir bölüm vermek istiyorum:

Orhan Veli'nin dediği gibi, "İstanbul'un orta yeri sinema". Üstelik bu sinemada hiçbir film bir diğerinin aynısı olmuyor. Burada sürekli yeni öyküler kurgulanıp bizi içine çekiyor. Hiç sıkılmadan dahil oluyoruz bu öykülere. Bu öykülerin başkahramanları en fazla hayvanlar oluşturuyor desem abartmış olmam herhalde. Çünkü İstanbul'u martısız, kedisiz, köpeksiz, kargasız, güvercinsiz hayal etmek mümkün mü? Hiç sanmıyorum.

Kitapta öyküleri yer alan yazarlar: Şükrü Erbaş, Mehmet Güreli, Ethem Baran, Sevin Okyay, Mario Levi, Vecdi Çıracıoğlu, Ali Ayçil, Irmak Zileli, Haydar Ergülen, Mehmet Said Aydın, Fuat Sevimay, Gökhan Akçura, Melike İlgün, Ömer İzgeç, Emrah Bolat, Mevsim Yenice, Ömür İklim Demir, Pelin Buzluk. Hepsini de çok severim. Ancak yine de bu seçkideki öykülerle ilgili tamamen bireysel olarak bir ilk üç listesi yapsam: Ethem Baran, Fuat Sevimay, Mevsim Yenice öykülerini başa dizerdim. Zaten öykü derlemelerinin güzel tarafı da bu. Herkes kendi listesini oluşturabilir.

Kitapta yer alan öykülerde şehir baş karakter olmak birlikte bazen bir AKÇA KUŞ, bazen bir KEDİ, bazen GÜVERCİN bazen de bir sokak KÖPEĞİ bize hikayesini anlatıyor. Belki bu öyküleri okuduktan sonra evimizden çıktığımızda, kafamızda binlerce düşünce ki çoğu haklı var olma kaygıları içerse de, şöyle bir etrafımıza bakabiliriz. Gökyüzünde uçan martıya Orhan Veli'nin akça kuş dediğini hatırlarız. Peşimize takılıp kuyruk sallayarak gelen köpeğin başını okşarız, istediğinin sadece biraz anlayış ve sevgi olduğunu bilerek.

Bu vesileyle söyleyeyim, derlemeleri çok seviyorum. Çoğalmasını diliyorum.

İyi okumalar,

KÜNYE:

KİTABIN ADI: İSTANBUL'UN SAKİNLERİ

DERLEYEN: TUĞÇE ISIYEL

YAYINEVİ: TİMAŞ YAYINLARI

YAYIN TARİHİ: 2018

SAYFA SAYISI: 160