ÜNSÜZ YOTUBERIN GÜNLÜĞÜ

Ayy buraya başlığı yazarken gülümsediğimi fark ettim. Ayrıca ısınması için ocağa koyduğum çorbanın pilava dönüştüğünü (Ben bunu çok yapıyorum. Şu bilgisayarın başına geçip de bir şeyler yazmaya başlayınca tüm dünyayı unutuyorum :)))

Miyase Sertbarut'u çocuk edebiyatıyla ilgilenip de tanımayan var mıdır? Herkes tanıyor değil mi? O zaman benim buraya, onun bir kitabıyla ilgili bir şeyler not düşmem anlamlı mıdır? Yoksa her şey zaten bilindiği için susmalı mıyım? Elbette hayır. Neden susayım ki? Ben de kendimce hayranıyım. Hem Miyase Sertbarut'un yazarlığının hem de bu kitapta, yani ÜNSÜZ YOUTUBERIN GÜNLÜĞÜ'nde, anlatılan maceranın.

Lafı fazla uzatmadan hemen romanın konusuna geçeyim. Ben de azıcık ucundan deniyorum. Videolar çekiyorum. Ancak youtuberın olmazsa olmazı "çekim ışığına" sahip olamadığım için gayet renksiz "YOUTUBERLIK" işinin hiç de öyle kolay olmadığını fark ettim. İşte romanımızın başkahramanı Ezgi aslında ailesinden izni koparabilse bu işi harika bir şekilde becerebilecek bir genç arkadaşımız. Ailenin tek çocuğu. Üstelik annesiyle babası da belgesel yazarı. Yani biraz bu çekim işlerine yakın biri. Yine de anne ve babasında izni koparamayınca annesinin verdiği defteri, tıpkı bir youtube kanalı olsa nasıl konuşacaksa onları yazıyor. Yani bir günlük okur gibi bir youtuber takip ediyoruz kitap boyunca. Ezgi her yaşıtı gibi okula gidiyor, hayran olduğu bir çocuk var. Çocuk biraz değişik. O da videolar çekiyor ama amacı ünlü bir youtuber olmaktan çok toplumu saçmalıklarla dalga geçerek toplumu bilinçlendirmek. Ezgi önce onu anlamıyor. Yaptıklarını çok salakça buluyor yine de onu üzmemek için söylemiyor. Sonra hayat bu ya Ezgi'nin yaşamında bir şeyler ters gidiyor. Annesiyle babası ayrılıyor, geçim derdi derken karşısına hiç beklemediği bir teklif çıkıyor...

Buraya kadar yazdıklarımdan sanırım anlamışılmıştır: bu romanın içinde çok şeyler oluyor. İşin süprizi kaçsın hiç istemiyorum. Bu nedenle de ben kitap tanıtımlarını yazarken konusunu baştan sona anlatmak istemiyorum. İşin büyüsü kaçınca ne anlamı kalır ki? Mesela geçen gün bana küçük yeğenim izlenecek listesine aldığım, merakla beklediğim film için "kağıt toplayıcısı çocuğun gerçek değil hayal" olduğunu söyleyiverdi (O. ooooo! tüh bak ben de ağzımdan kaçırdım!) Tabii ben artık o filmi izlemek istemiyorum. Çünkü hikaye çoktan kafamda kuruldu, izlendi ve bitti bile. İşte bu nedenle romanların tüm hikayesini anlatmak çok yanlış diyorum. Ama şu kadarını söyleyeyim, okumaya başlayınca elinizden bırakamıyorsunuz.

Bir hatırlatma daha yapayım. Bu kitabın devamı da var. Onun da ismi: ÜNSÜZ YOUTUBERIN GÜNLÜĞÜ, TROLLER

Bu ikinci kitapta da annesi belediye başkanlığı seçimlerinde aday olunca Ezgi'nin trollerle mücadelesini heyecanla okuyacaksınız.

Romanda başkahraman Ezgi'nin hayata bakışının, kaygılarının, dertlendiği şeylerin romanın sonunda çok farklı olduğunu görüyoruz. Sadece onun değil onunla birlikte çevresindeki arkadaşları da bu değişimi yaşıyorlar.

Hala okumamış olanlar için şimdiden keyifli okumalar dilerim.

KÜNYE:

KİTABIN ADI: ÜNSÜZ YOUTUBERIN GÜNLÜĞÜ

YAZARI: MİYASE SERTBARUT

YAYINEVİ: ATIN KİTAPLAR

SAYFA SAYISI: 182

YAYIN YILI: 2018