All Posts

Türk Tiyatrosu'nun unutulmaz ismi Haldun Taner 16 Mart 1915'te doğmuş. Nasıl oldu bilmiyorum, benim Sabancı Müzesi'nin yetişkinlere yönelik düzenlediği tiyatro seminerine katıldığım hafta ustanın doğum gününe denk geldi. Semineri veren yine büyük bir usta Cevat Çapan ve muhtemelen seminerin ilk haftasında Haldun Taner'den Sersem Kocanın Kurnaz Karısı'nı okutmasında bu tarihin de önemi vardı. Bu oyunun bir diğer önemli yönü Türk Tiyatrosunun tarih dersi niteliği taşıması. Oyu

Elimde kısacık bir kitap var. Kendi kısa ama yüreğimi kapladığı yer kocamannnnn. Bahsedeceğim kitabın ismi ŞAİRİN KÖPEĞİ. Çocukluğumdan bugüne içinde hayvan dostlarımızın geçtiği hikâyeleri çok severim. Bizim küçüklüğümüzde televizyonun tek kanal, onun da sınırlı saatler arasında, olduğu dönemlerde gününü ve saatini heyecanla beklediğimiz diziler vardı. Lassie, Beyaz İnci gibi. Birinde bir köpeğin ailesiyle maceraları, diğerinde bir atın öyküsü anlatırdı. Bunları sonra polis

Muhteşem bir kadınla tanıştım. Metafor yapıyorum, keşke yüz yüze gelebilseydim. Ama belki de daha iyisini yaptım: kitabını okudum. Tanıştığım yazarın adı Zehra İpşiroğlu. Bu sayfayı hazırlarken amacım herkes tarafından tanınsın bilinsin istediğim kitapları ve yazarları tanıtmaktı. Yeni bir galaksi keşfetmiş gibi mutlu oluyorum bazen. Bu insanlık için küçük ve sıradan benim içinse büyük bir adım oluyor. Farkındasınız abartmaya devam ediyorum çünkü hak ediyor. Eminim bu satırla

Tüm kalbimle bağlanacağım bir yazarım daha oldu: Astrid Frank. Bildiğim kadarıyla Türkçeye çevrilen ilk kitabı ENNO YA DA ASFALTTAKİ KARAHİNDİBA. Alman yazar Astrid Frank 1966 doğumlu. Alman dili ve edebiyatı ile pedagoji eğitimi almış. Çeşitli yayın evlerinde çevirmen ve lektör olarak çalışmış. 1999 yılından beri de çocuk ve gençlik kitapları yazıyor. İki oğlu var. Kitabın iç kapağında şöyle diyor : Harika iki oğlum için, oldukları gibi iyi olan, ve büyüdüklerinde yürüyecek

2020 yılının Ekim ayında ilk baskısını yaptıktan hemen sonra ikinci baskısını yapmış bir romanı tanıtacağım size: Asılı Dağ'ın Kâhini. Ben sosyal medya paylaşımlarından görüp, merak etmiş ve almıştım. Vladimir Tumanov'dan okuduğum ilk eser. Kendisinin ülkemizde aynı yayınevi tarafından yayınlanmış iki romanı daha var: Kraliçeyi Kurtarmak ve Haritada Kaybolmak. " "Kraliçeyi Kurtarmak" yazarın ilk çocuk romanı. Bu romanda matematiksel bilmeceleri çözerek bir maceraya atılıyormu

Ömür İklim Demir'in Muhtelif Evhamlar Kitabı'nı okumuştum. İlk öykü kitabıydı. Çok sevmiştim. İkinci kitabının çıktığını duyunca hemen alışveriş listeme ekledim. Bir süre çalışma masamın üzerinde okunma sırasının gelmesini bekledi. Açıkcası biraz göz korkutan kalınlığı vardı: 400 küsur sayfalık bir roman. Sonra okumaya başlamadan yakın çevremden kitapla ilgili bazı eleştiriler aldım. Ben genelde bir kitaba başladığımda bitirmeden önce internet üzerinde kitap hakkında bir araş

Salonda kocam bir yandan televizyondaki haberleri izleyip bir yandan telefonuna göz atarken ben de elimde John Yeoman'ın USTA İLE AYI 'yı almış, okuyordum. Gayri ihtiyari (şimdi bunun anlamını bilmeyen küçük okularım olur: elimde olmayarak demek istiyorum) bir kahkaha patlattım. Ardından bir tane daha, bir tane daha ve kitap bitene kadar sonsuz kere daha. Allahım ne kadar eğlenceliydi. Yine çok sevdiğim bir arkadaşımdan ödünç aldığım kitaplar arasında. Bu arada daha öncede s

Bir kitap, bir film insanın yaşam tercihlerini değiştirebilir. Burada size kısa zaman önce SÜR PULLUĞUNU ÖLÜLELERİN KEMİKLERİ ÜZERİNDE kitabını tanıtmıştım. Oradaki baş kahraman vegandı ve alt temada sıkı bir şekilde insanların bencilce hayvanlara, doğaya verdiği zarar işleniyordu. Üstüne bir de bu belgesi izledim. Artık düşünce olarak veganım diyebilirim. Fiili olarak vegan olma girişiminde bulunan kişiyse kızım oldu... Belgesel Netflix yapımı. Orjinal adı: COWSPİRACY. Fiki

Şimdi... az önce okuyup bitirdiğim, hâlâ yüzümde attığım kahkahaların izi dururken bu kitap hakkıyla nasıl anlatılır bir düşüneyim... Benim çalışma masamın hemen yanında bir mantar panom var ve onun üzerine iğneyle tutturulmuş notlar. Bunlardan biri, küçük kare bir kağıtta yazılı HARİKA anlamına gelen kelimeler: OLAĞANÜSTÜ, MUHTEŞEM, EŞSİZ, HARİKULADE, MUCİZEVİ gibi şeyler. Bu benim etkilendiğim şeyler için "Harika" yerine farklı kelimeler kullanmak amacıyla kendime düştüğüm

Nokta ile Çizgi Yapı Kredi Yayınları tarafından Eylül 2020'de basılmış harika bir "kitapçık". Norton Juster'ı Hayalet Gişe kitabıyla tanımayan yoktur. Bu minik kitapta da uçarı bir noktaya aşık olan perişan bir düz çizginin hikayesini anlatıyor. Ama öyle bir anlatıyor ki bu aşk hikayesinin içinden bir hayat felsefesi çıkıyor... Norton Juster 1929'da Amerika'da doğmuş. Mimar ve kent plancısı. 1961'de yayımlanan ve bir klasiğe dönüşen Hayalet Gişe romanıyla tanınıyor. Nokta ile

Dilek Kitaplığı Kitap Kulübümüzün 2021 yılının ilk kitabı SÜR PULLUĞUNU ÖLÜLERİN KEMİKLERİ ÜZERİNDE oldu. Böyle enteresan şeyler enterasan dönemlere denk gelir ya bu kitap da benim için sanki öyle bir mesaj taşıdı. Kitabı okuyanlar bilir, okumayanlar içinse söyleyeyim kurguyla desteklenerek anlatılmak istenen temel mesele insanın çevresine duyarsızlaşması, sanki şu Dünya'nın tek sahibiymiş gibi davranmasıdır. Zaten yazar Olga Tokarczuk neden yazdığıyla ilgili yaptığı açıkla

Bugün en sevdiğim çocuk kitaplarından birinden bahsetmek istiyorum. Hani böyle EN'ler sıralaması yapılır ya işte bu kitap "En sevdiğim çocuk romanları" arasına her zaman ilk sıralardan girer. Aslında eski bir kitap olmasına rağmen hikayesi zamansız olan eserlerden biridir. İçinde saf bir sevgi taşır. Bunun nedeni belki de kitaptaki anlatıcının bir çocuk olmasıdır. Dedem Bir Kiraz Ağacı , Hans Christian Andersen Ödülü sahibi  Angela Nanetti ’nin kaleminden çıkmış. İtalyan ede

2020 bitmeden hemen önce aldığım kitaplardan biri olan Ağaçlar beni en mutlu eden yayınlardan biri oldu. İlk baskısını 2018 yılında yapmış. Beşiktaş'taki Kırmızı Kedi Kitapevi'nde kocamla birlikte turlarken önce onun dikkatini çekmişti: "Bak sen seversin" diyerek bana uzattı. Gerçekten ağaçların söz konusu olduğu her şeyi severim. Çocukluğumdan beri ağaçlarla dostane bir ilişki geliştirdim. Onları seyretmeyi, dokunmayı, tırmanmayı, meyvelerinden yemeği, mevsimler içindeki değ

Gerçekten Netflix'de kullanılan orjinal ismiyle LUPİN isimli diziye bayıldım. Gerçi kötü bir süpriz yaptılar tam olayların çözüme ulaşacağı son iki bölümü yayınlamamışlar ama olsun. Yine de ısrarla tavsiye ediyorum izleyin. Peki neden sevdim? Ay nereden başlasam? Fransızca dizi izlemek çok iyi geldi. Normalde kulağımız hep alttan ingilizceye alışık ama bu nasıl güzel bir aksan, çok hoşuma gitti. Sonra başrol oyuncusu çok başarılı. Netflix son zamanlar kendi prodüksiyonu olan

Çok sevdiğim bir arkadaşımla kitap değiş tokuşu yaptık. Önce o bana elinde benim okumam için önerdiği kitapları gönderdi. Sonra elindekiler bitince de ben ona vereceğim. Lütfen kitap almadığım düşünülmesin. Ben kitap oburlarındanım. Çok okuyorum, asla doymuyorum ama son zamlardan sonra kitaba bütçe yetiştirmekte zorlanıyorum. Bir de benim yaşımdakiler aslında kütüphane kültürüyle büyümüş kişiler. Biz tüm araştırmalarımızı mahallemizdeki kütüphanelerden yapar, haftalık kitapla

Bu kitabın çıkış aşamasını, hikâyesini yakından takıp ediyordum. Sevgili Şafak Ökdemir ile sosyal medya aracılığıyla tanıştık. Ancak kitaptaki biyografisini okuyuncaya kadar nasıl çok yönlü bir insan olduğunu bilmiyordum. Tanımayanlar için şöyle kısaca bir bilgi vereyim: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. Mezun olduktan sonra bir yıl kamuda doktorluk yaptıktan sonra görevinden istifa edip Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne girmiş. Okurken çalışmaya başlamış.

Sahiden Hikâye uzun zamandır kitaplığımda bekliyordu. Bunu bir tek ben mi yaşıyorum bilmiyorum ama kitap almaya doyamıyorum. Ortalamanın üstünde olduğunu tahmin ettiğim bir okuma hızım olmasına rağmen yine de yetişemiyorum. Mesela bu öykü kitabını çok daha önce okumalıydım. Kitaplığımın rafında o kadar zaman beklememeliydi. Yaşadığımız coğrafya konusunda o kadar şanslıyız ki. Benim yaşlarımda olanlar bilirler. Bize okulda Türkiye'nin coğrafyada fizikisel özellikleri anlatılı

Bugünlerde yaşadığımız pandemi bunalımı nedeniyle de iyice artan bir baskı altında hissediyorum kendimi. Oturduğumuz yerden o kadar çok bilgi bonbandırmanına maruz kalıyoruz ki. Üstelik bilgiye ulaşmamız ne kadar kolay. Ancak bilgiye bu kadar kolay ulaşırken eş zamanlı olarak başka bir sorunla da yüzleşiyoruz: bize sunulan bilgi ne kadar doğru ne kadar yanlış. İşte bir de sunulanın gerçekliği araştırmasını yapıyoruz. Nihayetinde evimizde bilgisiyalarımızın başında ya da sadec

Çok mutluyum. Öyle harika masallar okudum ki. Üstelik ben bunları bir tıpkı çocukluğumda dedemden masal dinlercesine gece uyumadan önce yaptım. Elimdeki kitap hiç bitmesin istedim. Ama her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi kitaplarında sonu geliyor ve bitti. DAĞIN AY'LA BULUŞTUĞU YER bence sınıflandırma yapmadan her insanın okuması gereken bir kitap. İçinde akan hikâyeye eşlik eden masallarıyla büyüleyici bir dünyanın kapısını önümüze seriyor. Yazar Grace Lin 'in iki kitabı

Okumayan kalmış mıdır ya da ben neden bu kadar geç okudum bu kitabı? Bilmiyorum. Ama zamanı ve yeri sorgulamanın anlamı yok, iyi ki okudum diyorum. Algernon'a Çiçekler 1950'lilerde yazılmış, ilk baskısını 1966 yılında yapmış bir roman. Ancak ne dili ne de hikâyesi zamana yenilmemiş. Yazar Daniel Keyes bu romanıyla Hugo ve Nebula ödüllerini almış. Daniel Keyes 1950'lili yıllarda Marvel'de editör olarak da çalışmış. Yazarın ülkemizde çevirilen Kobay ve Billy Milligan'ın Zihi